AEI : Aero Espresso Italyana

1924 yılında kurulan Aero Espresso Italiana (AEI) Anonim Şirketinin ana merkezi ücretsiz olarak kullanmasına izin verilen, Birindizi şehrinde bulunan Birinci Dünya Savaşında deniz uçaklarının kullandığı hava limanı idi. Bu hava limanında hangarlar ve uçakları denizden çıkarmak için kullanılan bir vinçte bulunuyordu.

İstanbul Büyükdere’de bulunan Aero Espresso Italiana tesislerinin denizden görünüşü


İzmir ve İstanbul şehirlerine uçuş yapmak için 1924 yılında görüşmelere başlayan Aero Espresso Italiana (AEI) şirketine sadece İstanbul’a uçuş yapma izni verildi. Birinci Dünya Savaşında donanma uçaklarının kullandığı Büyükdere’de bulunan yer AEI şirketine kiralandı ve Şirket bu sahada iki hangar, bir atölye, bir lojman ve uçakları denizden çekmek için beton bir rampa inşa etti. Padişahların av köşkü olarak kullandığı solda görülen  bina ise şirketin yönetim binası olarak kullanıldı.

Uçuşların başladığı 1 Ağustos 1926 günü yapılan törenleri haberleştiren dergiden fotoğraflar.

AEI şirketi ülkemiz ile 1924 yılında yaptığı protokol gereğince yapılan uzun süreli görüşmeler ve hazırlıklar sonrasında 1 Ağustos 1926 tarihinde posta ve kargo taşıyan deneme uçuşlarına başladı, ve 1926 yılı sonuna kadar deneme uçuşlarına devam etti.

1 Ağustos 1926 Pazar sabahı İtalyan, Türk ve Yunanlı yetkililer Brindisi hava limanında yapılan törenlerde hazır bulundular, daha sonra sabah saat 9:00 da Kaptan Umberto Maddalena yönetimindeki I-AMES kuyruk numaralı Savioia Marchetti S55C model uçak Brindisi’den Atina’ya, Mühendis pilot Perucati yönetimindeki I-ADIM kuyruk numaralı S55C uçak Atina’dan İstanbul’a ve Kaptan Mario de Benardi yönetimindeki I-AFER kuyruk numaralı S55C uçak İstanbul’dan Atina’ya doğru aynı saatte hareket ettiler ve yaklaşık beş saat kadar sonra hedeflerine ulaştılar. (Kaynaklar uçaklar ve pilotlar konusunda farklı bilgiler veriyor, buradaki bilgiler Bill Robertson’un el yazısı notlarından alınmıştır)

O zaman ki uçuşların ne kadar tehlikeli olduğunun anlaşılabilmesi için bu uçaklardan ikisinin o sene üçüncünün ise 1927 yılında düştüğünü eklemek isterim.

1 Ağustos 1926 günü Brindizi’den havalanan uçak özel ilk gün damgası ile damgalanan hava postası gönderileri taşıyordu, yakın zaman kadar bu uçakta İstanbul’a gönderilen zarf veya kart olmadığı sanılıyordu. AEI uçuşları hakkında Vincent Prange tarafından yazılan kitap bile bu konuda yanlış bilgi vermektedir. Brindisi şehrinden İstanbul’a ilk doğrudan uçuş ise 4 Ağustos 1926 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bu uçakta da İstanbul’a gönderilen hava posta gönderileri taşınmıştır.

Brindisi’den kalkan uçak için hazırlanan özel ilk uçuş damgası
Brindisi  – Inaugrazione de Linea Aerea Levante
(Brindizi – Doğu hava hattının açılışı)

İlk uçuş için hazırlanan özel kartpostalın ön yüzü

İlk uçuş ile Brindizi’den Atina’ya gönderilen özel damgalı kart

Roma’dan İstanbul’a gönderilmiş ilk uçuş damgalı zarf
(Önemli bir Türk Aerofilatelisi koleksiyoncusu olan Bill Robertson koleksiyonundan)
Brindisi’den İstanbul’a yapılan ilk AEI uçuşu ile gönderilmiş, Brindisi-Posta Aerea (Hava Postası) damgalı zarf

Vincent Prange tarafından yazılan Aero Espresso Italiana S.A. kitabında verilen bilgilere göre ülkemizden AEI uçakları ile ilk hava postası 25 Eylül 1926 tarihinde taşınmıştır, sağda adı geçen kitaptan alınan 27 Eylül 1926 damgalı zarf resmi görülebilir.

İtalya devleti Musolini’nin faşist diktatörlüğü altında 1930 lu yıllarda önce Libya, daha sonra Habeşistan’ı işgal edince ülkemiz ile ilişkileri gerginleşti. Ege denizinde ülkemize en yakın komşularımız olan Rodos ve On İki Ada o dönemlerde İtalyan yönetiminde olduğu için AEI uçuşları sıkı şekilde denetlenmeye başlandı. Uyarılara karşın AEI uçakları askeri yasak bölgelere yakın uçuşlar yaptığı için 1935 yılında AEI şirketinin ülkemize uçuş lisansları iptal edildi.

CIDNA – Yabancı Hava Postaları

1926 yılında düzenli CIDNA seferlerinin başlaması ile Paris – İstanbul rotası üzerindeki ülkelerin aerofilatelistleri ve pul tüccarları kolaylıkla yeni malzemeler üretebilme fırsatını elde etmiş oldular, ancak koleksiyonumdan seçtiğim örneklerden görüleceği gibi CIDNA uçakları ile İstanbul’a gönderilen hava postası gönderileri uçuş rotası üzerindeki ülkeler ile sınırlı değildir.

Fransa’dan İstanbul’a gönderilen bu mektubun arkasında kapama etiketi olarak fransızca hava postası propagandası vinyeti kullanılmış. Gönderilen kişi adreste bulunmadığı için posta idaremiz türkçe ve fransızca yazılı ayrılmıştır (eski yazı ile-  mufarakat etmiştir) – parti yazan bir etiketi mektuba yapıştırıp yine hava postası ile geri göndermiş.

Çekoslovakya’dan gönderilen bu kart Prag  hava postası (Praha  Letiste) damgası ile damgalanmış uçak sürşarjlı pullu, ayrıca gönderici Jar Sula tarafından bastırılan özel fransızca yazılı Uçak ile Prag-İstanbul etiketi/vinyeti yapıştırılmış. Kartta her ne kadar ilk uçuş (pruni let-premier vol) 1926 yazılı kaşe bulunuyor ise de uçuşlar Şubat ayında başladığı için bunun doğru olduğu şüpheli.

Yine Çekoslavakya’dan uçuş sezonunun sonuna doğru gönderilmiş bir mektup, uçuş sezonu o dönemlerde Şubat – Kasım aylarında yapılıyor havalar bozulunca uçuşlara ara veriliyordu.

Macaristan’dan gönderilen mektup Budapeşte hava postası (Legi posta Budapest) damgalı ve Macar uçak pullu ayrıca Macar posta idaresinin uçak resimli Budapest-Constantinople kaşesi zarfa uygulanmış.

Romanya’dan gönderilmiş mektup Bükreş hava postası (Bucuresti avion) damgalı.

İsviçre’den gönderilen mektup Zürih’te hava postası (flugpost) damgası ile damgalanmış Budapeşte’den CIDNA uçağına aktarılırken Macarca hava postası ile geldi (legi postaval erkezett) kaşesi uygulanmış, arkasında da Budapeşte transit damgası bulunuyor.

1926 Haziran ayında CIDNA ve yeni kurulan alman havayolu şirketi Luft Hansa bağlantılı hava postası taşımak için anlaştılar. Almanya’dan uçak pulları ile gönderilmiş bu mektupta kapama etiketi olarak bir filateli klubü vinyeti kullanılmış.

İlk Hava Posta İşaretlemeleri

CIDNA tarafından düzenli ve sürekli olarak hava postası taşınmaya başlanılması ve İtalyan hava taşıma şirketi AEI – Aero Espresso İtalyana şirketinin Büyükdere’de yaptığı hava limanı çalışmalarının bitmesi nedeni ile ülkemiz PTT idaresi hava postası damgalarına ek olarak bazı posta işaretlemeleri kullanmaya başladı. 1926 Nisan ayı sonlarında ilk olarak o dönemlerde uluslararası dil olarak kabul edilen fransızca hava postası anlamına gelen “Postes Aeriennes” yazılı lineer bir kaşeyi kırmızı renkli mürekkep ile hava postası gönderilerine uygulamaya başladı, kısa bir süre geçtikten sonra ise aynı kaşeyi siyah mürekkep ile uygulamaya başladı. 1926 sonbaharında ise aynı yazı ama daha büyük harfler kullanılarak hazırlanmış, yaklaşık 10 mm daha uzun, ikinci tip bir kaşenin kullanıldığı görülmektedir.
Küçük ve büyük harfler ile hazırlanan iki farklı tipte kaşe
Aerofilateli konusunda malzemeler üreten dönemin önemli filatelistlerinden Raphael Cohen tarafından Türk filatelisi konusunda kitaplar yazan Adolf Passer’e gönderilmiş kırmızı renk “Postes Aeriennes” kaşeli hava postası zarfı.

Altta ise zarfın arka yüzü görülmektedir.


Üstte görülen zarftan sadece birkaç gün sonra gönderilen bu zarfa kullanıma yeni sunulan Londra serisinden pullar kullanılmış ve siyah renkli kaşe uygulanmış.

Altta zarfın arka yüzü görünmektedir


Viyana’dan İstanbul’ a ertesi gün ulaşan bu hava postası gönderisinde ise posta idaremizin herhengi farklı bir işaretleme yapmadığı görülmektedir

Ekim 1926 tarihli bu hava posta gönderisinde daha büyük harfler ile hazırlanan ikinci tipte “Postes Aeriennes” kaşesi görülmektedir.
Eski  yazımız ile ve almanca ile yazılan el yazısı yönergeler Budapeşte’ye kadar hava postası ile taşınmasını belirtmekte iken zarfın Breslau’dan hava postası ile taşınması sırasında Alman postalarının uyguladığı kaşe görülmektedir.

1926 yılının Mayıs ayı ortalarında ise iki dilde ilk hava postası etiketleri/vinyetleri bastırıldı ve kart, mektup vb. hava postası gönderilerinde kullanılmaya başlandı, etiketlerin 1927 yılında tekrar bastırıldığını görüyoruz, ancak yeni etiketlerde yazıların çevresinde bulunan dikdörtgenin biraz daha geniş ve biraz daha dar olduğu görülmektedir, ayrıca dikdörtgenin köşelerinin tam birleşmemiş olması da iki tip etiketin ayrılmasında faydalı olmaktadır.

Birinci ve ikinci tip hava postası etiketleri/vinyetleri

Prag üzerinden Berlin’e hava postası ile gönderilmiş birinci tip etiketli mektup zarfı.

Almanya’nın Frankfurt şehrine Budapeşte ve Nürnberg üzerinden giden ikinci tip etiketli hava postası mektubu zarfı. Zarf üzerine alman posta idaresi geçiş noktalarında kaşeler uygulamış.

CIDNA

Çeşitli nedenlerden dolayı CFRNA firması 1925 yılı başında adını CIDNA – Compagnie Internationale de Navigation Aérienne olarak değiştirdi, Türkçe olarak önceleri Beynelmilel Havai Seyrüsefer Şirketi adı kullanılmışsa da daha sonra Beynelmilel Nakliyat-ı Havaiye Şirketi adının kullanıldığı görülmektedir. İsim değişikliği nedeni ile kesilen Türkiye uçuşları için 1925 Temmuz ayında ülkemiz tekrar izin vermiştir.

CIDNA şirketinin ülkemizde tanıtılması için bastırılan afiş
1926 yılı Mart ayında CIDNA şirketinin Türkiye uçuşları ve ülkemize uluslararası hava postası taşınması tekrar başlamıştır, ancak Fransa – Türkiye uçuşlarının iki gün sürmesi ve düzenli hale gelen yurt dışı tren seferlerinden zaman olarak önemli bir avantajı olmamasına karşılık pahallı olması nedeni ile filatelistler dışında fazla ilgi çekmediği görülmektedir.
CIDNA şirketinin 1927 yılı tarifesi
ilk gün Bükreş’e gelen uçak ancak sonraki gün İstanbul’a gelebiliyor
Döneminde ülkemizin önemli pul tüccarı Atanas Küçükis tarafından Fransız pul tüccarı Theodhore Champion’a gönderilmiş hava postası zarfı
Prag’da bir tüccarından ülkemizde bir tüccara gönderilen bir hava postası kartı
Havacılık tekniklerindeki gelişmeler sonucunda uçakların daha hızlı hale gelmesi sonrası CIDNA birkaç sene sonra 1930 yılında Fleche d’Orient (Doğu’nun oku) adını verdiği aynı gün Fransa’dan Türkiye’ye ulaşan seferlerine başlayınca hava postalarının gerçek kişisel ve ticari kullanımları başlamıştır. Aynı dönemde CIDNA Irak, Suriye gibi Orta Doğu ülkelerine hava postası taşımak isteğini belirtmiş ve gerekli görülür ise kurulacak ortak bir şirket Orta Doğu ülkelerine hava taşımacılığı yapılabileceği konusunda görüşmeler yapılmıştır. Bayındırlık Bakanlığı içerisinde CIDNA ile ortak olarak “Nakliyat-ı Havaiyye Türk Anonim Şirketi” adı ile ilk olarak İstanbul – Ankara – Konya – Adana – Halep hattında hava taşımacılığı yapılması konusunda çalışmalar yapılmıştır.
CIDNA tarafından hava postalarında kullanılmak için bastırılan özel hava postası etiketleri karnesinin kapak resmi
CIDNA için bastırılan bir vinyet/etiket

TOMTAŞ

1925 yılı Şubat ayında Türk Hava Kurumu’nun kurulmasının ardından havacılık konusundaki çalışmalar hızlı şekilde devam etti, Mayıs ayında Alman Junkers firması ve hükümetimiz arasında Türkiye’de yapılacak havacılık yatırımları konusunda görüşmeler yapıldı. Ülkemiz adına Dışişleri bakanı Tevfik Rüştü Bey (daha sonra Aras)  Junkers adına Hans Sachsenberg arasında yapılan görüşmeler sonunda Eylül ayında Junkers ve Türk Hava Kurumu ortaklığı ile TOMTAŞ – Türk Otomobil ve Motor Türk Anonim Şirketi kuruldu.

Dergi ilanı
Tayyare ve Motor Türk anonim Şirketi
Her maksada hadim tamamen madeni tayyareler
Harb, spor ve münakalat tayyareleri



Eskişehir’de uçak bakım ve onarım tesisleri ile Kayseri’de uçak ve motor yapacak bir fabrika kurulması planlanıyordu. İskenderun limanına gemi ile getirilerek manda arabaları ve deve kervanları ile Kayseri’ye getirilen fabrikanın çelik hangarları, makinaları ve elektrik jeneratörleri Almanya’dan gelen işçi ve ustalar tarafından Kayseri’de kurulurken, Eskişehir atölyeside çalışmaya başladı.

Eskişehir’den bir alman mühendis tarafından gönderilmiş kaşeli zarf
Eski yazımız ile TOMTAŞ Eskişehir İmalathanesi
ve Almanca TOMTASCH tersaneleri Eskişehir yazılı kaşe
Almanya’ya gönderilmiş antetli zarf.
Türkçe Eskişehir – Junkers imalathanesi ve Almanca Junkers Tersanesi Eskişehir yazılı.


Kayseri fabrikasında çelik hangarlar önünde Junkers A20 model avcı uçağı.
İlk parti olarak 10 tane Almanya’dan alınan “sivil” uçaklara Kayseri’de makinalı tüfek montajı yapıldı
Kayseri fabrikası için hazırlanan baskılı zarf
Ankara Genel Müdürlük tarafından Fransa’ya gönderilmiş antetli zarf
Tayyare ve Motor AŞ damgalı kırmızı mum mühür

Çeşitli sorunlar nedeni ile Junkers 1928 yılında TOMTAŞ şirketi ile ilişkisini kesmeye karar verdi, 1928 Mart ayında sözleşme fesih oldu ve Ekim ayında şirket iflas ederek fabrika Hava Kuvvetlerine devir oldu,