Hava Postası Flamları

1928 yılında arap alfabesinin bırakılıp yeni alfabeye geçilmesi sırasında kurulan millet mektepleri adlı yaygın öğretim sistemi ile bir kaç yıl içinde ülkemizde okuz yazar sayısı katlanarak arttı. Okur yazarlığın artması sonrası posta idaremiz eğitim atılımına destek vermek için postadan geçen gönderilere flam veya slogan kaşesi dediğimiz kaşeleri uygulamaya başladı. 1929-1932 yılları arasında yapılan flam uygulamaları arasında, bir örneği aşağıda görülen “Tayyare büyük bir kuvettir” sloganlı, hava postası değilse de havacılık konulu, bir kaşede bulunmaktadır. Flam 1929 yılında Bursa’dan Saraybosna’da bulunan 15. yüzyıldan kalma bir kervansaray olan Kolobara Hanına gönderilmiş bir zarf üzerine uygulanmış.
1930 yılı Mayıs ayında Luft Hansa uçak şirketi ile posta idaremiz arasında yapılan sözleşme uyarınca başlayan Berlin-İstanbul hava postası taşımacılığı başladıktan sonra bu seferler ile ülkemize gelen hava postası gönderilerine “Tayyare postası çok süratlidir” sloganlı bir kaşenin kırmızı mürekkep ile uygulandığı görülmektedir. Oldukça kısa süren bu uygulamanın alman hava yolu şirketi Luft Hansa tarafından yapıldığı düşüncesindeyim. Aşağıda ülkemize Mayıs ayında uçuşların başladığı ilk günlerde ülkemize gönderilen bir alman hava postası kartı (Luftpostkarte) üzerinde söz konusu sloganlı kaşe görülmektedir.

İsveç başkenti Stokholm’den Almanya’ya 15 Mayıs 1930 tarihinde başlayan uçuşlar anısına hazırlanan ilginç zarfta ülkemize gönderilmiş. Zarfa aynı slogan kaşe görülüyor, ayrıca posta idaremizin yeni harfler ile çift türkçe ve fransızca çift dilde hazırladığı “Talep olunmamıştır” ve “İADE” kaşeleride bulunmaktadır.
Posta idaremiz tarafından türkçe ve fransızca iki dilde hazırlanan bir diğer flam kaşesinde ise dikdörtgen bir çerçeve içinde “Mektuplarınızı tayyare postasıyla gönderiniz” sloganı bulunmaktadır. Bir tanesi daha büyük bir dikdörtgen içinde daha büyük harfler ile hazırlanmış olmak üzere, bu kaşenin iki farklı tipi bulunmaktadır ve kaşeler yurtdışından gelen posta gönderileri dahil bütün gönderilere uygulanmıştırlar.
1829 yılında yapılan Edirne Antlaşması sonrası, 1830 yılında Yunanistan devletinin kuruluşunun yüzüncü yılı anısına çıkarılan pul ile Bodrum’un komşusu İstanköy adasından ülkemize gönderilen zarf üzerinde Mektuplarınızı tayyare postasıyla gönderiniz sloganlı kaşenin birinci tipi görülmektedir.

Cumhuriyetimizin kuruluşu sonrası demiryollarını geliştirmek için yapılan atılımının önemli bir adımı olan Sivas hattının açılması anısına, posta idaremizin çıkardığı üstbaskılı pullar ile yollanan taahütlü zarfta da kaşenin birinci tipi uygulanmış.

Pulsuz gönderilmiş resmi yazışma zarfında Mektuplarınızı tayyare postası ile gönderiniz sloganlı kaşenin daha büyük harfler ile hazırlanan ikinci tipi bulunmaktadır.

Değerli filatelistimiz Ozan Kuntay koleksiyonundan yanda görülen kartpostalda ise, sloganda “Mektuplarınızı tayyare postası ile gönderiniz” şeklinde küçük bir değişiklik ile ama çerçevesiz olarak hazırlanmış üçüncü tipte kaşenin uygulandığı görülmektedir.

Yeni harfli Hava Posta kaşeleri

1928 yılında yapılan harf devrimi ile arap alfabesi yerine latin alfabesi kullanılmaya başlanınca, hava postaları için kullanılan vinyetler/etiketler geçersiz hale geldiler. Posta idaremiz yeni etiketleri hazırlayana kadar kaşeler ile bazı denemeler yapmıştır.

Aşağıda bir örneği görülen kaşe ise  posta idaremiz tarafından değil bir firma tarafından, kendi kullanımları için yaptırılmış olmalı. Zarfın arka yüzünde görüleceği gibi bu zarf Namık Hilmi firmasına ait ve kaşedeki uçak görüntüsünün kanatlarının altında ise firmanın adının ilk harfleri olan N ve H harfleri bulunmaktadır. Zarfta Berlin hava alanına ait transit ve Frankfurt hava alanı varış kaşeleri bulunuyor.

Albert Haskiya koleksiyonundan, 1996 yılında satılan ve yanda resmi görülen zarfta posta idaremiz tarafından hazırlanan, Fransızca hava postası yazılı  yeni tip kaşe kullanılmış. Ancak “Poste aérienne” yerine yanlış olarak “Posta aérienne” yazılmış.

Altta görülen zarfa uygulanan kaşede posta şeklinde yanlış yazılan sözcükten A harfinin kazınarak düzeltilmeye çalışıldığı görülüyor. Zarfın arka yüzünde Bükreş hava posta damgası, macar hava posta kaşesi ve Budapeşte varış damgası bulunuyor.

Türkçe ve fransızca çift dilde hazırlanan ikinci tip kaşe pul tüccarımız Marcus tarafından yunan pul tüccarı Drossos’a gönderilmiş hava postası gönderisine uygulanmış. Zarfın ön ve arka yüzünde Atina hava alanı varış damgası da bulunmaktadır.

Bir öncekine yakın tarihte gönderilmiş bir diğer hava postası gönderisine de aynı tip kaşe uygulanmış, zarfta ayrıca yuvarlak Berlin kaşesi bulunmaktadır.

İkinci tip kaşenin dikdörtgen şeklindeki çerçevesi düzgün bir çizgi şeklinde olmadığı için bir sürede çerçevesi kazınarak kullanılmıştır, aşağıdaki zarfta çerçevesiz olarak kullanılan kaşe görülmektedir.

DLH – Deutsche Luft Hansa

Birinci Dünya Savaşı sonrasında Versay anlaşması ile Almanya’nın  askeri gücünü sınırlamak amacı ile hava kuvvetleri yasaklandığı için ortaya çıkan irili ufaklı havacılık şirketleri arasından sivrilen Deutsche Aero Lloyd ve Junkers Luftverkehr 1926 yılı sonlarında devlet teşviği ile birleştirildi ve Deutsche Luft Hansa adlı havayolu şirketi ortaya çıkmış oldu. DLH 1928 yılında ülkemize hava postası taşımak için görüşmelere başladı ancak hava sahası konusunda duyarlı olan Türkiye görüşmeleri uzattı.

1929 yılında yaşanan büyük ekonomik kriz nedeni ile yolcu sayıları aazalınca, DLH yolcu yerine posta taşımanın daha karlı olacağı düşüncesi ile bütün uzun hatlar gibi Türkiye’ye de öncelik verdi ve Ekim ayında ülkemize bir deneme uçuşu gerçekleştirdi. O dönem bütün uzun mesafe deneme uçuşlarında DLH tarafından kullanılan Arado V1 model bir uçak ile üç pilot 11 saatlik uçuştan sonra Berlin’den İstanbul’a geldiler.

Bu uçuşlar sırasında Berlin’den İstanbul’a ve İstanbul’dan Berlin’e hava postası taşımasıda gerçekleştirildi, aşağıda koleksiyonumdan bu uçuşlar sırasında taşınmış iki adet kartı görebilirsiniz.

1930 yılı baharında posta idaremiz ve DLH arasında imzalanan protokol sonrasında Mayıs ayı başında DLH ülkemize hava postası taşımaya başladı, ancak teknik servisler için yer ayarlanamadığı için ay sonunda seferler durdu. İki ay sonra sözleşmelerin imzalanması ile Temmuz ayında düzenli DLH hava postası seferleri tekrar başladı.
Aşağıda solda 3 Mayıs, sağda ise 19 Temmuz 1930 tarihli gazetelerde hava postası seferlerinin başlaması ile ilgili haberler görülebilir. 3 Mayıs 1930 tarihli gazetede CIDNA tarafından gazeteciler için düzenlenen, zamanlaması ilginç olan, uçak ile İstanbul turu hakkında bir yazı bulunması dikkat çekici.
Yanda İsfila tarafından 1993 yılında düzenlenen ilk açık arttırmada satılan Albert Haskiya koleksiyonundan, ülkemizden gönderilmiş bir ilk uçuş zarfı.

1930 yılın sonbaharında ise DLH dönemin en büyük uçaklarından Junkers G38 ile Avrupa’nın çeşitli ülkelerine bir gösteri turu gerçekleştirdi, bu tur sırasında bir uçuşta İstanbul’a gerçekleştirildi, ancak G38 bozulduğu için ülkemizden uzunca bir süre ayrılamadı. Aşağıdaki gazetede G38 in ülkemize gelişi ile ilgili haber görülmektedir.
G38 in Avrupa turu sırasında bir hatıra damgası kullanılmıştır, aşağıda bu uçakta hatıra amacı ile damgalanmış bir kart görülmektedir.

Zeplin Hava Postaları :1928-1929

Aslında bir süvari generali olan Graf (türkçede daha çok kullandığımız şekli ile Kont) Zeppelin yirminci yüzyılın başında balonları geliştirerek,  dış kılıfı esnek olmayan, balonlardan daha aeorodinamik şekilli, istenilen yöne gidebilen ve kendi soyadı ile zeplin diye bilinen hava gemilerini keşfetti.

Kont Zeppelin göremese de geliştirdiği zeplin hava gemileri Birinci Dünya Savaşında askeri amaçlar ile kullanıldılar, bazı alman zeplinleri savaş sırasında ülkemize de geldiler.

Savaş sonrasında Versay Anlaşması ile getirilen kısıtlamalar almanların zeplin hava gemileri üzerindeki çalışmalarına bir süre ara vermelerine neden oldu. Sadece sivil amaçlar için kullanılmak üzere geliştirilen ve savaş tazminatı olarak Amerika Birleşik Devletleri donanmasına verilmek için Almanya’da üretilen LZ126 (Amerikan donanmasında ZR-3) zeplin hava gemisinin çok benzeri olarak 1928 yılında üretilen, “Graf Zeppelin” adı verilen LZ127 numaralı gemi dünyanın dört bir tarafına beş yüzden fazla seferde yüzbinlerce kilometre yolculuk yapmış, onbinlerce yolcu taşımış ve dünyanın kuşkusuz gelmiş geçmiş en başarılı hava gemisi olmuştur.
Ancak LZ127 ülkemizin hiçbir şehrine seferleri sırasında uğramamış veya ülkemiz toprakları üzerinde herhangi bir uçuş gerçekleştirmemiştir. Buna karşılık çeşitli seferlerinde LZ127 hava gemisinde taşınmış olan ve ülkemize gönderilen hava postası gönderileri bulunmaktadır. 1930 lu yıllarda Lufhansa ülkemiz ile hava postası taşıma anlaşması yaptıktan sonra, düzenli yapılan Güney Amerika zeplin seferleri için özel bağlantı uçuşlarıda gerçekleştirmiştir, böylece aerofilatelistler bu seferlerde taşınmış ülkemiz çıkışlı zeplin postası gönderileri üretebilmiştir.
LZ127 birkaç kısa deneme seferinden sonra ilk uzun yolculuğunu oldukça iddialı bir şekilde Atlantik ötesine, Amerika Birleşik Devletleri’ne gerçekleştirdi. Atlantik üzerinde bozulan LZ127 ilk yolculuğunda Titanik transatlantiğinin kaderini paylaşmaktan zor kurtuldu.
Koleksiyonumda bulunan LZ 127 zeplin postası ile taşınmış gönderilerden bazılarını paylaşmak istiyorum.

Aşağıda görülen zarf dönüş yolculuğu sırasında ABD’nin Pensilvanya eyaletinden uçakla zeplinin kalktığı New Jersey’e gelmiş, sonra LZ127 hava gemisi ile üç güne yaklaşan bir yolculuktan sonra (en yüksek hızı yaklaşık saatte iki yüz kilometreydi ve yolculuk yaklaşık 72 saat sürmekte idi) Atlantik Okyanusunu aşarak Almanya’ya ulaşmış,  yeni kurulan Lufthansa ülkemize hava postası taşımak için henüz izin alamadığından yolculuğunun son ayağında büyük olasılık ile CIDNA havayolları ile ülkemize uçmuş olmalı.

1929 yılı başında LZ127 bir Ortadoğu (Orientfahrt) seferi gerçekleştirmiştir, Mısır ve Filistin İngiliz yönetiminde oldukları için hiçbir iniş yapılmadan gerçekleştirilen bu sefere aerofilatelistler büyük ilgi göstermiş ve çok miktarda hava postası zeplin ile Filistine kadar gitmiş ve Almanya’ya geri gelmiş, daha sonra adreslerine ulaştırılmışlardır. Aşağıda bulunan alman hava postası antiye kartı Hicaz demiryolunun mimarlarından Meisner Paşaya gönderilmiş, kartta Ortadoğu seferinin özel kaşesi bulunuyor, kartın arkasında ise Haydarpaşa varış damgası var.
Alman aerofilatelistlerinden  çoğu gönderilerini ülkemiz filatelistlerinin duayeni olan Ali Nusret (daha sonra Pulhan) beye yollamışlar.
1929 Ortadoğu seferinde taşınan posta gönderilerinin sadece Almanya’dan değil çeşitli Avrupa ülkelerinden gönderildiğini görmekteyiz, Birinci Dünya Savaşı sonrası serbest şehir haline getirilen bağımsız Danzig’e ait  antiye kartı da bu seferde taşınmış ve daha sonra ülkemize gönderilmiş.

1929 yılı seferlerinden bir diğeri İspanya’nın Sevilla şehrine yapılmış olan Akdeniz (Mittelmeerfahrt)
seferidir. Aşağıda bulunan bu sefere ait özel kaşe uygulanmış zarf Almanya’dan İspanya’ya zeplin postası ile taşınmış, daha sonra ülkemize gönderilmiş. Zarfın arkasında Sevilla ve İstanbul damgaları bulunuyor.

 

Akdeniz seferi ile taşınan ve Ali Nusret beye gönderilen aşağıdaki zarf zeplin pulu ile hazırlanmış ve zeplinde bulunan postanede kullanılan özel zeplin damgası ile damgalanmış, arkasında ise Sevilla ve İstanbul damgaları var.

LZ 127 döneminde büyük ilgi uyandıran dünya çevresinde yaptığı Weltfahrt adlı seferde Sovyet Rusya üzerinden Japonya’ya, oradan ABD’ye gitmiş ve Almanya’ya dönerek turunu tamamlamıştır.

1929 sonbaharında ise LZ 127 Romanya (Balkanfahrt) seferini yaparak Bükreş’e gitmiştir, aşağıdaki zeplin postası zarfı Almanya’dan Romanya’ya Zeplin ile uçtuktan sonra, İstanbul’a CIDNA havayolu ile uçmuş, sonra tren ile Ankara’ya kadar gitmiş olmalı. Zarfın ön yüzünde Bükreş hava postası varış damgası, arkasında İstanbul ve Ankara damgaları görülmektedir.

AEI – Türk Pul Eseleri

Koleksiyonumda bulunan ve burada paylaştığım foto eselerin, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında çıkarılan pul serilerinden bazılarının basıldığı, İngiltere’nin Londra şehrinde bulunan, Bradbury Wilkinson matbaasına ait olan arşivlerin satışı sırasında ortaya çıktığı söylenilmektedir. Resimde görüleceği gibi foto eselerin yapıştırıldığı kağıt parçasında 20 Ekim 1932 tarihi not edilmiştir ve arka yüzde eselerin satın alındığı Kemal Giray beyin imzası bulunmaktadır. 
Eskizlerden iki tanesinde AEI yazısının bulunması ve hava postası yerine “hava postasini” şeklinde hatalı bir yazım bulunması bu foto eselerin eskizlerinin AEI tarafından hazırlatılmış olabileceğini düşündürmekte.
Eskizlerin tamamında görülen uçaklar AEI firmasının ülkemize uçuşlarında kullandığı Dornier firması imalatı Wal modelindeki uçaklara benzetilmişler. 
Aşağıdaki eskizlerde Rumeli Hisarı ve tarihi yarımada üzerinde resmedilen uçaklar görülmektedir.

Aşağıda bulunan iki eskizde ise uçakların pilot mahalleri ve pilotları resmedilmiştir.

Suya iniş yapmış olarak çizilen eskizlerden soldakinde uçak AEI hava limanının bulunduğu Büyükdere’de, üzerinde karşılamaya gelenlerin bulunduğu iskelenin önünde gösterilirken, sağdaki resimde uçak tarihi yarımada önünde görülmektedir. Soldaki eskizin alt köşelerinin her ikisinde de AEI harfleri bulunuyor.

AEI – Yunanistan

Aero Espresso İtalyana uçak şirketi sadece taşıdığı hava postaları ile değil Yunanistan’da hava postası ücretinin ödenmesi için basılan pul serileri ile de dünya aerofilatelisine önemli katkılarda bulunmuştur.

Yunan posta idaresi ve AEI, 1925 yılında hava postası ücretinin alınması için AEI tarafından bastırılacak olan pulların kullanılması konusunda anlaştılar. Ancak aşağıda görülen AEI tarafından bastırılan ilk uçak pulu serisi Yunanistan posta idaresi tarafından kabul edilmedi ve hiçbir zaman kullanılmadı. Görüldüğü gibi o dönem AEI tarafından kullanılan logoda bulunan martı, puldaki resimde Atina’da bulunan meşhur Akropolis üzerinde uçmaktadır.
AEI uçuşlarının başlamasından sonra Ekim ayı ortalarında basılan ve aşağıda resimleri görülen pullar Yunanistan çıkışlı hava postalarında kullanılmaya başladılar. 

Koleksiyonumdan 1926 yılı uçuşlarında Türkiye’ye gelen hava postası gönderilerinden örnekleri daha önceki yazılarımda paylaşmıştım,  daha sonraki yıllardan bazı örnekleri aşağıda görebilirsiniz.

1927 Aralık tarihli taahütlü Atina havaalanı damgalı posta gönderisinde ilk Yunan uçak serisinden üç pul kullanılmış ancak Yunan uçak kaşeleri zarfta bulunmuyor, hava postaları yazısı kırmızı renkle ve elle yazılmış. Zarfın arkasında İstanbul varış ve Kadıköy dağıtım damgaları bulunuyor.

1929 yılı Mart ayında Türkiye’ye hava postası ile gönderilmiş Yeni tip Atina havaalanı damgalı zarfının arka yüzünde İstanbul varış damgası makina ile uygulanmış ayrıca Galata dağıtım damgası bulunuyor.

1929 yılında AEI uçakları Brindisi’den Atina’ya giderken Mora yarımadasında Patras’a da inmeye başlamışlardır, böylece daha fazla yolcu ve kargo taşıyarak daha fazla gelir elde edebileceklerini umut ediyorlardı.

Aşağıda Patras’tan gerçekleştirilen ilk uçuş ile taşınan kırmızı renkte yunanca  “Aeroespresso ile” kaşeli ve İstanbul varış damgalı bir ilk uçuş zarfı görülmektedir.

AEI İstanbul dışında başka şehirlere ve yurtdışında başka şehirlerden ülkemize uçuşlar yapmak için talepte bulunmuş ise de bu talepler kabul edilmemiş ve Atina-İstanbul hattı dışında ülkemize hiçbir uçuş yapmasına izin verilmemiştir. Ancak İtalyan yönetiminde bulunan Rodos ve  On İki Ada ile Yunanistan arasında çeşitli uçuşların AEI tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir.

Aşağıda görülen zarf Midilli adasından Atina’ya gerçekleştirilen ilk uçuş ile taşınmıştır. İlk uçuş kaşesi posta idaresinin resmi kaşesi değildir ve Drossos tarafından hazırlanmıştır. Zarfta ayrıca yunan posta idaresinin iki dilde hava postaları kaşesi, arka yüzde ise İstanbul varış damgası bulunmaktadır.

AEI : 1927-1929

Aero Espresso İtalyana (AEI) uçak şirketi 1926 yılındaki deneme uçuşlarında Savoia S55 tipi uçakların geçirdiği kazalar nedeni ile 1927 yılı ve sonrasında uçuşlarına ağırlıklı olarak Dornier Wal tipi uçaklar ile devam etti. Federasyonumuz tarafından 2009 yılında yayınlanan Türk Pulculuğu dergisinden alınan aşağıdaki fotoğrafların ilkinde Savoia Marchetti S55  ikincisinde Dornier Wal tipi uçaklar görülmektedir.

Aero Espresso Mayıs 1927 de Atina’ya yaptığı uçuşlardan sonra Haziran 1927 de İstanbul’a uçmaya başladı. Türk hükümetine aylık olarak verilen ve Haziran 1927 ayı örneği aşağıda görülen tablolarda; giden ve gelen uçuşların tarihi ve saati, uçağın tipi, uçağın pilotu, gözlemcisi, taşınan yolcu sayısı, taşınan koli ağırlığı, taşınan ticari ve resmi mektupların ayrı ayrı olarak ağırlıkları gibi ayrıntıları görebiliyoruz.
Haziran 1927 tablosunda dikkat çekici olan, yurtdışından ülkemize gelen ticari mektuplar olmasına karşılık, Haziran ayında ülkemizden yurtdışına giden ticari mektup bulunmaması ve sadece resmi mektupların yurtdışına gitmiş olması, AEI uçuşları ile başlayan düzenli hava postası taşımacılığının aerofilatelistlere yeterince duyurulmadığı anlaşılıyor.
1927 yılı Eylül ayında İsviçre’nin Zürih şehrine gönderilen, 1927 İzmir Dokuz Eylül sergisi sürşarjlı seriden pullar ile hazırlanmış, özel hava postaları damgası ile damgalanan zarf, AEI  ile Brindisi’ye uçmuş ve zarfın arkasına Posta Aerea Brindisi – Brindisi hava postası varış damgası vurulmuş.

Aerofilatelist Drossos için dönemin pul tüccarı Marcus tarafından hazırlanan taahütlü zarf 1929 yılı başında AEI ile Atina’ya uçmuş zarfın arkasında Büyükdere transit ve Atina varış damgaları bulunuyor.

Yukardaki zarfa benzer şekilde Drossos için Marcus tarafından hazırlanan ve aynı gün Amerika Birleşik Devletlerinde, Pasifik Okyanusu kıyısında Portland şehrine gönderilmiş taahütlü zarf AEI ile Brindisi’ye uçmuş. 1929 yılında Atlantik ötesi posta uçuşları teknik yetersizlikler nedeni ile henüz yapılamadığı için, zarf daha sonra tren ile Napoli’ye oradan Atlantik ötesi seferler yapan bir gemi ile ABD’nin  New York şehrine gitmiş.

ABD posta idaresi 1925 yılından başlayarak çeşitli şirketler ile hava postası taşıma amaçlı anlaşmalar yaparak, CAM (Contract Air Mail) denilen hava postası hatları ile 1929 yılında ülkelerinin nerede ise her noktasına hava postası gönderilebilmesini sağlayan alt yapıyı kurmuş bulunuyordu.

Zarfın arkasında bulunan çok sayıdaki transit damgası arasında, 1 Şubat tarihinde New York şehrine ulaşan zarfın, 2 Şubat tarihinde ülkenin diğer ucunda Pasifik kıyısında bulunan Portland şehrine ulaştığını gösteren damgalar bulunmakta. Zarf  yolculuğunun son uçuşunu CAM 8  hattında Pacific Air Transport havayolu şirketi ile yapmış olmalı.

CIDNA : 1927-1929 Yurtdışı

Ülkemize hava postası taşıma izinini alan CIDNA hava yolu şirketi sonraki yıllarda da başta uçuş rotası üstündeki ülkelerden olmak üzere hava postası taşımaya devam etti,  ancak diğer ülkelerin aerofilatelistlerinin de zaman zaman ülkemize hava postası gönderdiği görülmektedir. 
Çekoslovakya’nın başkenti Prag şehrinden 1929 yılında, uçak sürşarjlı pullar ile taahütlü olarak İstanbul’a gelmiş Hava postası zarfı, zarfın arka yüzünde İstanbul ve Galata varış damgaları var.
1918 yılında Çekoslovakya’nın kuruluşunda onlara verilen bugün Ukrayna sınırları içinde bulunan Uzhorod şehrinden Prag’a  Çekoslovakya’nın ulusal hava yolu CSA  ilk uçuşu ile taşınan ve ülkemize gönderilen 1929 tarihli özel ilk uçuş damgalı hava postası zarfı, zarfın arka yüzünde İstanbul ve Galata varış damgaları bulunuyor.

Macaristan’dan 1929 yılında ülkemize gönderilen, Macar uçak pullu hava postası gönderisi, zarfın arkasında Galata varış damgası var.

1929 yılında Bükreş’ten  ülkemize gönderilen uçak pullu ve Romen uçak postası damgalı hava postası gönderisi.

Lahey Konferansı damgalı, 1929 yılında KLM uçuşu ile Viyana’ ya gitmiş oradan İstanbul’a uçmuş hava postası kartı, kartın arkasında Viyana, İstanbul, Galata varış damgaları ve Hollanda’nın İstanbul konsolosluğu damgası bulunuyor. O dönemde yeni denenmeye başlanan postayı hızlandırmak amacı ile yapılan gece uçuşu ile taşınmış olması dikkat çekici.

İsveç AB Aerotransport şirketinin Stockholm Viyana uçuşlarına başlamasından faydalanarak gönderilmiş, 1929 özel ilk  uçuş damgalı hava postası zarfı. Zarf her ne kadar Kıbrıs’ın Limasol şehrine gönderilmiş ise de İstanbul’a kadar CIDNA tarafından taşınmış, ülkemizden Kıbrıs’a normal posta ile gitmiş olmalı.

CIDNA : 1927-1929

1926 Yılında başlayan düzenli CIDNA uçuşları ve bu uçuşlarda düzenli hava postası taşıması daha sonraki yıllarda da devam etti. Bu yıllarda ülkemizden sadece CIDNA uçuş rotası üzerinde bulunan ülkelere değil Luft Hansa bağlantısı ile Almanya ve kuzeyinde bulunan ülkelere, Fransa üzerinden Afrika ülkelerine hava postası taşıması yapıldığını görmekteyiz. 
Koleksiyonumdan seçtiğim bazı örnekleri aşağıda paylaşıyorum.
Raphael Cohen tarafından, Ayyıldız serisinden tamamen ve kısmen dantelsiz pullarda kullanılarak, hazırlanan aşağıdaki 1927 tarihli hava postası gönderisinde Hava Postaları etiketi ve Hava Postaları İstanbul damgası bulunuyor, Viyana Hava Postaları varış damgasıda ön yüze uygulanmış.

Almanya’nın Berlin şehrine 1927 yılında hava postası ile giden zarfta özel etiket kullanılmamış, fransızca ve almanca hava postası yazısı el ile yazılmış ve özel hava postaları damgasıda bulunmuyor. Zarfa aktarma için uçaktan indiği Fürth-Nürnberg ve Frankfurt hava limanlarında lineer uçak kaşeleri ve varış damgaları uygulanmış

İndirimli basılı madde tarifesi ile Berlin’e giden 1927 tarihli Hava Postaları İstanbul damgalı zarfta, kırmızı kalemle yazılan tayyare yazısı dışında daktilo ile almanca hava postası ile yazısı bulunuyor.
Ayrıca zarfta lineer Fürth-Nürnberg hava postaları kaşesi ve dikdörtgen Berlin hava postaları kaşeleri ile Berlin varış damgası var.

1927 yılında Fas’ın Kazablanka şehrine gönderilen hava postası gönderisi Paris şehrine kadar CIDNA ile uçtuktan sonra Küçük Prens ve Gece Uçuşu kitapları’nın yazarı olan Alexander Saint-Euxpery’nin o dönemde yöneticilerinden olduğu fransız Aeropostale şirketi ile Kazablanka’ya uçuşuna devam etmiş olmalı.

1928 yılında Berlin şehrine gönderilen hava postası gönderisinde mavi kalemle yazılmış tayyare yazısı görülüyor, ön yüzünde Fürth-Nürnberg ve Dresden şehirlerinde uygulanan uçak postası kaşeleri bulunuyor. Pullar İstanbul’da yapılan Telgraf kongresi sırasında kullanılan Türkçe ve fransızca İstanbul’u ziyaret ediniz sloganlı makine damgası ile damgalanmış. Arka yüzde Fürth-Nürnberg hava limanı transit damgası bulunuyor.

Raphael Cohen’in Viyana adresine hava postası ile 1928 yılında gönderilen bu kartpostala Hava Postaları etiketi yapıştırılmış ve Hava Postaları İstanbul damgası ile damgalanmış, karta Viyana varış damgasıda uygulanmış.

Hava Postaları İstanbul damgasında farklı hava sözcükleri
Sağda birinci tip; elif harfi vav harfinden sonra
Solda ikinci tip; elif harfi vav harfinin üstünde

1929 yılında Zittaw şehrine hava postası ile gönderilen antiyeye Hava Postaları İstanbul damgasının  ikinci tipi uygulanmış. İkinci tip damga Hava sözcüğünde vavdan sonra gelen elifin vav harfi bittikten sonra değil vav harfinin üstünde olması ile kolaylıkla ayırt edilebilir.  Fürth-Nürnberg ve Dresden uçuş kaşeleri ile Fürth-Nürnberg havalimanı transit damgalarıda ön yüzde bulunuyor.

AEI – Yabancı Hava Postaları

Aero Espresso Italiana Anonim Şirketi (o dönemki adı ile Aero Espresso Nakliyat-ı Havaiye Şirketi) 1 Ağustos 1926 tarihinde Atina bağlantılı Brindizi İstanbul uçuşlarına başlayınca, CIDNA uçuşlarının başlaması ile görülene benzer şekilde, dönemin aerofilatelistleri için malzeme üretme fırsatı ortaya çıkmış oldu.

İtalyan pul tüccarları İlk Brindizi İstanbul uçuşu olan 4 Ağustos tarihli uçuştan sonra gerçekleşen 9 Ağustos ve 16 Ağustos günleri gerçekleştirilen uçuşlar ile taşınan, aşağıda görülen hava postası malzemelerini üretmişler.

Aşağıda görülen iki örnek ise İsviçre’nin Lozan şehrinden Ankara’ya gönderilen bir kart ve İstanbul’a gönderilen bir zarf.
Görülebileceği gibi Ankara’ya gönderilen kart 1 Ekim tarihinde Lozan şehrinden hava postası ile gönderilmiş,  6 Ekim tarihli AEI uçuşu ile Brindisi’den uçmuş acak 11 Ekim günü Ankara’ya varabilmiş.  Dönemin düzenli çalışan posta sistemi ile aynı sürede gönderinin tren ile gitmesi halinde yanıtının alınması olasılığı bile var, kısaca hava postaları henüz hızlı bir iletişim sağlamaktan uzak durumda.

Aşağıda görülen iki örnek 1926 yılında Atina’dan İstanbul’a hava postası ile gönderilmişler, ilk zarf dünyanın önemli aerofilatelistlerinden Pandelis Drossos tarafından yapılmış, her iki zarfta da Yunanistan posta idaresinin iki dilde hava postası kaşesi bulunuyor.